söz hakkı

VerlaufSätze

Bedeutungen von dem Begriff "söz hakkı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General

1	General	söz hakkı	voice n.
I have already indicated that this committee tried to give European citizens a voice in European politics. Bu komitenin Avrupa vatandaşlarına Avrupa siyasetinde söz hakkı vermeye çalıştığını daha önce belirtmiştim. More Sentences
2	General	söz hakkı	floor n.
You have the floor to speak on a point of order. Sipariş üzerine konuşmak için söz hakkınız var. More Sentences
3	General	söz hakkı	say n.
Incidentally, thus far, the Commission has had no say on the matter in this House either. Bu arada şu ana kadar Komisyon'un da bu Mecliste konuyla ilgili söz hakkı olmadı. More Sentences
4	General	söz hakkı	hearing n.
5	General	söz hakkı	right to speak n.

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General

1	General	söz hakkı vermek	recognize v.
2	General	mecliste söz söyleme hakkı olmak	have the floor v.
3	General	söz hakkı olmak	have the right to speak v.
4	General	söz hakkı istemek	ask for the floor v.
5	General	söz hakkı vermek	recognise v.
6	General	söz hakkı tanımak	give voice to v.
7	General	söz hakkı olmayan	voiceless adj.
8	General	başkalarına söz hakkı vermeyen	high-handed adj.
9	General	başkalarına söz hakkı vermeyen	highhanded adj.
Idioms

10	Idioms	adil söz hakkı	a fair hearing n.
11	Idioms	söz hakkı olma	a say (in something) n.
12	Idioms	(bir şeyde) söz hakkı olma	a say (in something) n.
13	Idioms	(bir şeyde) söz hakkı	a voice (in something) n.
14	Idioms	(bir kararda) söz hakkı	voice (in something) n.
15	Idioms	(bir kararda) söz hakkı	say (in something) n.

16	Idioms	söz/konuşma hakkı	the floor n.
17	Idioms	(bir şeyde) söz hakkı olmak	get a say (in something) v.
18	Idioms	(bir şeyde) söz hakkı olmak	get a voice (in something) v.
19	Idioms	söz/konuşma hakkı senin/sizin	the floor is yours expr.
Law

20	Law	çıkıp söz söyleme hakkı	locus standi n.